30 Haziran 2013 Pazar

Kendini Pâk ve Üstün Görmekle İçine Düştüğün Kir


 
 
Bir gün Beyazıd hazretleri bir yerden geçerken önlerine ıslak bir köpek çıktı ve silkelendi. Sıçrayan sulardan elbisesine bir şey değmemesi için Beyazıd hazretleri eteklerini topladılar ve geriye çekildiler. Köpek lisana gelip dedi ki:'' Eteğine benden bir damla değseydi onu bir miktar su ile yıkar ve pâk hâle getirbilirdin! Fakat eteklerini devşirip kendini benden pâk ve üstün görmekle içine düştüğün kiri hangi sulara temizletebilirsin?



 
                                                                                       Reşahat
                                                                             Necip Fazıl Kısakürek
 
 
 
 
 

21 Haziran 2013 Cuma

Haccı Ekber Olan



''Dil-bedest âver ki hacc-ı ekberest,
Ez-hezâran Kâbe, yek dil bihterest,
Kâbe bünyâd-ı Halîl-i Âzerest,
Dil nazargâh-ı Celîl-i Ekberest ''

                                               ~~Molla Camii~~





                                                                     Gönül al hacc-ı ekber istersen,
                                                                      Yeğdir on kerre hacca gitmekten.
                                                                       Hakk’ı aksettiren bir ayna gönül;
                                                                       Âzer’in oğlunun binâsı değil!




25 Mayıs 2013 Cumartesi

:)


''Kalbi yorgun olanın,
         dili keskin olur.''

                        Serdar TUNCER



22 Nisan 2013 Pazartesi

Kemal-i Zatının


Kemâl-i zâtının na’tı anılmaz yâ Rasûlallah!
Kalır levh ü kalem mislin yazılmaz yâ Rasûlallah!

Senin medhinde şirket eylesem Mevlâ’ya ma’dûmum
Bu babda cürm ü isyâna bakılmaz yâ Rasûlallah!

Ne hâkim ben ki nâ-şüste kalam deryâyı cûdunda
Habâb-ı Nün felak hîçe sayılmaz yâ Rasûlallah!

Şafâk-veş her ki dâğ-ı âteşîn’i aşkını açmaz
Gül-i maksûd billâhî açılmaz yâ Rasûlallah!

Gabâr-ı âsitânın pertevinden âb olan hâtır
Fürüğ-i pençe-i mihre kapılmaz yâ Rasûlallah!

Ümîd oldur ki Galib çâker-i evlâd ü âlindir
Gürûh-i ehl-i hüsrâna katılmaz yâ Rasûlallah!



Şeyh Galib




14 Nisan 2013 Pazar

Cananını Kasdeder

Bağda gülden bahseden yanağını kasdeder
Serviden söz açanlar endamını kasdeder
Dilbere vasıl olmak dar-ı dünyadan murad
Aşık aşkın derdi ile dermanını kasdeder
Bu fani dünya için değmez kuru kavgaya
Ecel ki bu dünyanın ziyanını kasdeder
Yıldızlardan yücedir gözyaşı eşiğinde
Bu bulutlar ahımın dumanını kasdeder
Ey Avni beyti bozma bahsi ağyar eyleyip
Şiir o ki sadece cananını kasdeder
Bu fani dünya için değmez kuru kavgaya
Ecel ki bu dünyanın ziyanını kasdeder
Gözümden akan yaş mıdır kan mıdır
Lebun yadına lal-u mercan mıdır
Gönülde ne var ise faş etti göz
Seni sevdiğim yar pinhan mıdır
Gözüm ile derya nice bahseder
Gözüm gibi ol gevher efşan mıdır
Gönül ızdırap ile oldu helak
Gelin görün ol afeti can mıdır
Demiş Avni’ye ben cefa etmezem
Ona cevreden yoksa devran mıdır


                              Avni
              (Fatih Sultan Mehmet Han)



 

1 Nisan 2013 Pazartesi

Aşk Yolunda,




''Râh-ı aşkta canını kurbân eden,
Şüphesiz ol vâsıl-ı Yezdan olur.
Gülşenî’den bir kadeh nûş eyleyen,
Ey Sezâî! Nâil-i cânân olur.''


                                   -Sezai-





18 Mart 2013 Pazartesi

Çanakkale Şehitlerine





Ağabeyimin ''Serdar Tuncer'' sesinden.


Rahmet, minnet ve dualarla anıyoruz.
Rabb'im Mekânlarını Cennet Eylesin İnşaAllah...





25 Şubat 2013 Pazartesi

Aşktandır

Sevdim seni terk eylemenin çâresi yoktur
Hem faili Hak’tır
Ma’şûk olanın âşıkına cilvesi çoktur
Gamzeleri oktur
Âşıklığıma gözlerimin yaşı tanıktır
Kana boyanıktır
Üftâdelerin dîdesi hûn bağrı yanıktır
Her dem uyanıktır

Dil şehrine kayd olalı sevdâ-yı dilârâ
Yaktı beni nâra
Bend eyledi zülfün beni Mansûr gibi dara
Düşürdü bu zara
Takdîr-i ezel böyle imiş gayrı ne çâre
Yalvarmalı yâre
Sabr eyle gönül hüsn ilinin babı açıktır
İhsanı da çoktur

Âşufte dili hasret-i hicrana bırakma
Dil şehrini yakma
Bir nîm nigâhın ile âteşlere yakma
Hem hışm ile bakma
Var Hazret-i Sânî’ye kul ol gayrıya bakma
Her bir yana akma
Seyr-i sülük ehline de dergâhı duraktır
Aşkın daburâktır

Bir hande ile arz-ı cemâl eyle hûbânım
Aşkınla yanayım
Yoluna feda kılmağa kalmadı gümânım
İstersen al canım
Bari beni cellâda ver al boynuna kanım
Mahv eyle nişanım
Bilmem nesi var âlemde bu Salih de kulundur
Mevlâsı tanıktır

Serdar TUNCER

30 Ocak 2013 Çarşamba

Dünyayı Anlamak



''Hikmet-i dünya vü mâfiha bilen ârif degül
Ârif oldur bilmeye dünya vü mâfiha nedür''

                                                                -fuzuli-




                                               ''Dünya ve içindekilerin hikmetini bilmek değil bilgelik.
                                  Bilge o kişidr ki dünyayı da dünyadakileri de bilmeye!''