4 Nisan 2010 Pazar

Hiç Mümkün müdür?



Hiç mümkün müdür ki, insan umum mevcudat (bütün varlıklar) içinde ehemmiyetli bir vazifesi, ehemmiyetli bir kabiliyeti olsun da, insanın Rabbi de insana bu kadar muntazam eserleriyle kendini tanıttırsa, mukabilinde insan iman ile O'nu tanımazsa, hem bu kadar rahmetin süslü meyveleriyle kendini sevdirse, mukabilinde insan ibadetle kendini O'na sevdirmese, hem bu kadar bu türlü nimetleriyle muhabbet ve rahmetini ona gösterse, mukabilinde insan şükür ve hamdle O'na hürmet etmese; cezasız kalsın, başı boş bırakılsın, O izzet, gayret sahibi Zat Zül Celal bir darı mücazat (ceza yeri) hazırlamasın? Hem hiç mümkün müdür ki: O Rahman Rahim'in kendini tanıttırmasına mukabil, iman ile tanımakla ve sevdirmesine mukabil, ibadetle sevmek ve sevdirmekle ve rahmetine mukabil, şükür ile hürmet etmekle mukabele eden müminlere bir darı mükafatı, bir saadeti ebediyeyi (cennenti) vermesin?