27 Aralık 2010 Pazartesi

Ambardaki Fare Deliklerini Kapatalım

Biz şu dünya ambarında buğday topluyoruz. Fakat topladığımız buğdayları kaybediyoruz. Bir gün aklımızı başımıza alıp da buğdayın böyle azalmasının, kaybolmasının ambara giren fareden ve onun hilesinden ileri geldiğini anlamıyoruz.

Ey Hak talibi can, önce ambara giren fareden kurtulma çabasını ara, ondan sonra buğday ölçeğini omuzla. Eğer ambar faresinin hilesi yoksa bizim kırk yıllık amelimizin buğdayı nerede? Bu kadar
zamandır doğruluğumuzun, amellerimizin hasılı niçin ambarımızı doldurmadı?

Mevlana diyor ki; gönül evini, amellerinle ve amellerinin sonucu oluşan huzurla, feyizle, nurla dolduruyorsun. Fakat şeytan ve onun içteki casusu nefis, fare misali gönlünde delikler açmışlar. Sen manevi kazanç elde ettikçe o deliklerden girip o kazanımlarını götürerek boşa çıkartmaya çalışıyorlar. Sen de sanıyorsun ki bu kazanımlarım gönül evimde kalıyor, ahiret sermayesi biriktiriyorsun. Hayır, o deliklerden kazandığın sermaye sessizce geldikleri gibi gidiyorlar. Eğer böyle olmasaydı yaptığın bunca amel seni şimdiki halinden daha güzel bir hale dönüştürürdü. Ahlakın her geçen gün daha da güzelleşir ve kurbiyyet adına hep ileriye doğru giderdin...